Salgın Sürecinde Sigortacılık Ve Near East Sigorta

Salgın Sürecinde Sigortacılık Ve Near East Sigorta

Öncelikle Kuzey Kıbrıs sigorta sektörünün en genç sigorta şirketi olarak faaliyetlerine devam eden Near East Sigorta hakkında kısa bir bilgi vermek isterim.

Şirketimiz, Ekim 2019 tarihi itibariyle Sigortacılık Ruhsat ve Lisans’ını alarak “sigorta sektöründe referans gösterilen, güvenilen ve tercih edilen bir şirket olmak” vizyonu ile Girne’de faaliyetine başlamıştır.

Büyük Near East ailesinin bir üyesi olmanın bizlere yüklediği “hep en iyisini yapma” hedefiyle, geniş ürün seçeneklerimizle, teknolojik yeniliklerimiz ve müşteriye daha yakın olma prensibiyle sigorta sektöründe referans gösterilen ve tercih edilen bir sigorta şirketi olma yolunda emin adımlarla yürüyoruz.

Kasko, trafik, iş yeri paket, konut paket gibi klasik ürünlerin yanı sıra Doktor Sorumluluk gibi özel poliçelerle, konut poliçelerinde yeni değer teminatı gibi farklı anlayışlarla, mobil uygulama gibi çağdaş erişim imkanlarıyla sigortacılık sektörüne yenilik ve dinamizm getirerek sektörün güvenilen, yenilikçi ve öncü şirketi olma hedefimize ulaşmaya çalışıyoruz.

Bu hedefimize ulaşmak için tecrübeli, iyi eğitimli ve müşteri odaklı davranmayı kendisine şiar edinmiş bir ekip oluşturduk. Artan iş kapasitemize bağlı olarak genişleyecek bu ekip ile sigortalılarımıza hep yakın olup, hem iş ortaklarımıza, hem de müşterilerimize güven veren bir sigorta şirketi olmayı hedefledik.

Saydığım tüm bu özelliklerimiz ve sahip olduğumuz dinamizm ile Kıbrıs Türk halkına en iyi sigortacılık örneklerini sunacağımız bilgisini vermek isterim.

Tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de derinden etkileyen salgın sürecine gelecek olursak; an itibarıyla Dünya çapındaki vaka sayısı 15 milyonu, ölüm sayısı ise 650.000 bini aşmış durumda. Her ne kadar alınan önlemlerle birçok ülkede salgının yayılmasının önüne geçildiği ve kontrol altına alındığı bilgisi gelse de, alınan önlemlerin gevşetilmesiyle birlikte ikinci ve üçüncü dalgaların gelmesinden korkulmakta, gidişata bakıldığında 2021 yılı sonlarına kadar aşının bulunarak kullanılmaya başlanması ile normal hayatımıza dönüşün mümkün olabileceği öngörülmektedir.

Koronavirüs salgını, sigortacılık sektörünü, devam eden ve yeni ortaya çıkan riskler, müşterilerin talepleri yönünde ürün ve hizmete ulaşma usulleri, tahsilat sistemi ve operasyonel süreç anlamında etkilemiştir.

Öncelikle salgın nedeniyle gerçekleşen riskler ve buna bağlı hasar talepleri, Sağlık Sigortaları gibi belirli sigorta ürünlerinde direkt etki oluşturmuştur. Meydana gelen hastalık vakaları ve salgının bundan sonraki seyrine bağlı olarak ortaya çıkabilecek vakalar, sağlık sigorta maliyetlerinde önemli artışlar meydana getirebilecek potansiyeli taşımaktadır. Seyahatlerde kısıtlamalar nedeniyle, Seyahat Sağlık Sigortaları açısından önemli ölçüde maliyet artışı beklenmemektedir. Ancak diğer branşlarda olduğu gibi bunda da yaşanan poliçe iptalleri ve taleplerin azalması nedeniyle prim üretimlerinde önemli azalmaların yaşanması beklenmektedir.

Ekonomik hayatın yavaşlaması ve kısıtlamalar nedeniyle nakliyat branşında, hastalık sonucu ölüm halinde işverenlerin sorumluluğu itibariyle İşveren Sorumluluk Sigortalarında, ofis yerine evden çalışmanın etkisiyle artan veri paylaşımlarının bir sonucu olarak siber saldırılarda riskler artmış olup; kişi ve kurumların ekonomik imkanlarının daralması nedeniyle Kasko, Konut ve İş Yeri Sigortaları gibi tüm elementer sigorta branşlarında küçülme yaşanmaktadır.

Belirtilen sebeplere bağlı olarak poliçe primlerinin tahsilatlarında da kayda değer zorluklar yaşanmaktadır. Salgın sonucu ortaya çıkabilecek tazminat talepleri ve kötüleşen piyasa koşulları nedeniyle reasürörlerin derecelendirme notlarının düşme riskinin de şirketleri sermaye yeterliliği açısından etkileyebileceği beklenebilir.

Salgının yarattığı belki de en önemli etki de bulaşma korkusuyla insanların bir araya gelmeyip, işlerini olabildiğince güvenli bir ortamdan yani evlerinden yapmak istemeleridir. Bu davranış biçiminin salgın geçtikten sonra da devam edeceği öngörüsüyle sigorta süreçlerinin tamamının bu beklentiye uygun olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Bu konuda hem sigorta sektörüne hem de devlete önemli görevler düşmektedir.

Sigorta tekliflerinin verilmesi, poliçelerin düzenlenmesi, sigortalıya iletilmesi, poliçe primlerinin tahsilatı, hasar süreçlerinin yürütülmesi, hasarın ödenmesi ve tüm bu işlerin yürütülebilmesi için gerekli evrağın karşılıklı olarak iletilmesi süreçlerinin tamamının elektronik ortamda yapılabilmesinin önü açılmalıdır. Bu sayede isteyen sigortalılar hiç kimse ile temas etmeden, evinden hiç çıkmadan sigorta talebinde bulunabilecek, teklif ve poliçe alabilecek, prim borçlarını ödeyip hasar işlemlerini yine evinden sonuçlandırabilecektir.

Bu kapsamda elektronik imza, mobil uygulamalar, poliçelerin sadece bakanlık onaylı kağıtlara basılma zorunluluğunun kaldırılması gibi gelişmeler ile sayılan tüm bu süreçlerin elektronik ortamda yapılabilmesi, sigorta sektörüne çağ atlatacak, yaygınlık ve verimlilik kazandıracak, sigortalı memnuniyetini üst düzeye çıkarabilecek en önemli unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sonuç olarak, şu ana dek dünyamızın karşılaştığı en büyük risklerden biri olan, kendisi çok küçük ama etkileri olağanüstü büyük olan Koronavirüs salgını, tüm sektörlerde olduğu gibi sigortacılık sektöründe de küçülmeye neden olarak önemli zararlar vermekle birlikte, Dijital Sigortacılık’a geçmenin ne kadar önemli olduğunu göstermesi açısından ufuk açıcı olmuştur.